Yürüme şeklinizi değiştirmek, dizlerdeki artrit için reçetesiz satılan ağrı kesiciler kadar etkilidir

Dizlerinde artrit olan birinin yürüyüş biçiminde yapılacak basit bir değişiklik, ameliyat ihtiyacını geciktirebilir.

ABD'li araştırmacılar, yapılan değişikliğin, İngiltere'de en sık görülen hastalık olan osteoartritin semptomlarını hafifletmede reçetesiz satılan ağrı kesiciler kadar etkili olduğunu keşfetti.

Çalışma, hastaların fayda görebilmeleri için ayaklarını doğal hizalanmalarından hafifçe içe veya dışa doğru açı yaparak yürümeleri gerektiğini gösteriyor.

New York Üniversitesi, Utah Üniversitesi ve Stanford Üniversitesi'nden bilim insanları, hafif ve orta şiddette diz osteoartriti olan 68 erkek ve kadını test etti.

Katılımcıların yarısına altı seansta ayakları beş ila on derece içe veya dışa doğru açılı olacak şekilde yürümeleri öğretilirken, diğer yarısına doğal bir şekilde yürümeye devam etmeleri söylendi.

Geçtiğimiz hafta The Lancet'te yayımlanan sonuçlar, yürüyüş şeklini değiştiren grubun diğer gruba göre yarı yarıya daha az ağrı hissettiğini ortaya koydu.

Yürüyüş stili, dizdeki baskıyı yüzde dörde kadar azalttı. Araştırmacılar, bunun yürüyüş tekniğinin osteoartrit semptomlarını yönetmeye yardımcı olabileceğini gösteren ilk çalışma olduğunu söylüyor.

İngiltere'de yaklaşık on milyon kişi, eklemlerdeki koruyucu kıkırdağın bozulması sonucu kemiklerin birbirine sürtünmesi ve ağrı ile hareket etmede sorunlara yol açan osteoartrit hastalığına yakalanıyor.

Bu hastaların yarısından biraz fazlasının dizlerinde olduğu tahmin ediliyor; her yıl 100.000 kişi NHS aracılığıyla diz protezi ameliyatı oluyor .

Uzmanlar, yeni yürüme tekniğinin öğretilmesinin bu tür ameliyatların bir kısmının ertelenmesine yol açabileceğini söylüyor.

Yazarlar, hastalara ne kadar erken diz protezi takılırsa, ileride başka işlemlere ihtiyaç duyma olasılıklarının o kadar arttığını belirtiyorlar.

Çalışmanın eş başyazarı ve New York Üniversitesi'nde radyoloji profesörü olan Dr. Valentina Mazzoli, "Sonuçlarımızın gelecekteki çalışmalarla doğrulanması gerekiyor ancak bu, yeni, invaziv olmayan tedavinin ameliyatı geciktirmeye yardımcı olabileceği olasılığını gündeme getiriyor" dedi.

'Bu sonuçlar, osteoartrit tedavisinde tek tip yaklaşım yerine, kişiselleştirilmiş tedavinin önemini vurguluyor.'