Araştırma: Kreatin kaslardan çok beyin için daha iyi olabilir
%3Aformat(jpeg)%3Abackground_color(fff)%2Fhttps%253A%252F%252Fwww.metronieuws.nl%252Fwp-content%252Fuploads%252F2025%252F09%252FGettyImages-1256014127.jpg&w=1280&q=100)
Kreatin. Uzun süre kas kütlesi kazanmak isteyen sporcular için bir takviye olarak kabul edildi. Ancak şimdi bambaşka bir etkiye olan ilgi artıyor: kreatinin beyni koruma yeteneği. Bir zamanlar bir fitness çılgınlığı olarak başlayan bu etki, artık sağlıklı beyinler, hafıza ve ruh sağlığı sorunları üzerine yapılan araştırmalarda ciddi bir yer ediniyor.
Peki bu tam olarak ne anlama geliyor ve kreatini kendi yararınıza nasıl kullanabilirsiniz?
Kreatin, vücudumuzda doğal olarak bulunan ve hücrelerimize enerji sağlayan bir maddedir. Kendiniz üretebileceğiniz gibi, kırmızı et ve balık gibi yiyeceklerden de alabilirsiniz. Kaslarınız yoğun egzersiz sırasında kreatini enerji rezervi olarak kullanır, bu nedenle sporda popülerdir. Beyniniz de, örneğin yoğun konsantrasyon veya uykusuzluk dönemlerinde, en yüksek enerji ihtiyacını karşılamak için kreatini kullanır.
Sports Medicine dergisinde yayımlanan bir inceleme çalışmasına göre, kanıtlar spor salonunun ötesine bakmayı gerektirecek kadar güçlü: kreatin bilişsel işlevlerin, hafızanın, zihinsel dayanıklılığın ve hatta beyin hasarından kurtulmanın iyileşmesine katkıda bulunabilir.
Olumlu etkiler, metabolik stres durumlarında en belirgin şekilde ortaya çıkmaktadır; uyku eksikliği veya oksijen eksikliği gibi. Birçok çalışma, kreatinin uyku eksikliği sırasında bilişsel işlevi koruduğunu göstermektedir. Karmaşık aritmetik veya hafıza testleri gibi önemli zihinsel enerji gerektiren görevler de kreatin aldıktan sonra daha sorunsuz ilerlemektedir. Özellikle yaşlı yetişkinler, muhtemelen yaşla birlikte gelen daha düşük bir temel beyin aktivitesi seviyesi nedeniyle fayda görmektedir.
Belki de daha da çarpıcı olanı, travmatik beyin hasarı sonuçlarıdır. Beyin sarsıntısı sonrası kreatin alan çocuklar ve ergenler daha hızlı iyileştiler, daha az baş ağrısı çektiler, daha az yorgunluk yaşadılar ve yoğun bakım ünitesinde daha kısa süre kaldılar. Tıpkı kaslarımız gibi, beynimizin de iyileşmek için beslenmeye ihtiyacı vardır.
Depresyon ve anksiyete bozuklukları alanında da umut verici sonuçlar ortaya çıkıyor. Kreatinin, ruh hali ve motivasyonla ilgili olan prefrontal korteks gibi beyin bölgelerinde enerji dengesini desteklediği görülmektedir. Bu, depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltabilir. Bazı çalışmalar, kreatinin antidepresanların etkisini artırdığını gösterse de, bunu doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Ayrıca, Parkinson ve Alzheimer gibi beyin rahatsızlıklarının önlenmesi ve tedavisi üzerine de araştırmalar yürütülmektedir. Ancak, kreatinin takviye olarak kullanımına dair kanıtlar hala sınırlı veya çelişkilidir. Kreatinin Duchenne kas distrofisi gibi kas hastalıklarında güç ve yorgunluk üzerinde olumlu etkileri olsa da, bu tüm kas veya sinir rahatsızlıkları için geçerli değildir.
Dahası, beyin faydaları için ideal doz belirsizdir. Sporcularda günde 3 ila 5 gram standarttır, ancak bilişsel faydalar için genellikle daha yüksek dozlar (günde 20 grama kadar) önerilmektedir. Bunun nedeni, kan ve beyin arasındaki aşılması zor bariyerdir. Bu nedenle, beyne gerçekten ulaşmak için daha fazla kreatin gerekir.
Kreatin, kas güçlendiriciden beyin koruyucusuna doğru sessiz bir dönüşüm geçiriyor. İlk bilimsel kanıtlar, özellikle uyku eksikliği, beyin travması ve ruh sağlığı sorunları için umut verici. Ancak, doğru dozaj, kullanım süresi ve uzun vadeli etkiler konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Net olan şu: Kreatin ucuz, güvenli ve neredeyse her yerde mevcut. Bu yüzden belki de bu takviyeyi farklı bir şekilde kullanmaya başlamamızın zamanı geldi. Ve genel olarak kaslarımıza biraz daha az, zihinlerimize biraz daha fazla odaklanmanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
Metro Holland